2. Abdülhamit’in saltanatının 2. yılında Osmanlı yok oluşun eşiğinden döndü. Tarih, ’93 Harbi’ gibi örneğine çok az rastlanır drama şahitlik etti. Ruslar, İstanbul’un tarihi surlarına kadar ulaştı. Her an şehri alabilir, her şeyi talan edebilir, binlerce insanı öldürebilirlerdi. Sultan şoka girdi, ne yapacağını bilemedi. İngiliz Büyükelçisi Sir Henry Layard’ın önerisini kabul etmek zorunda kaldı. Kıbrıs’ı vermesi karşılığında şahsının ve imparatorluğun hayatiyetini garantiye alabilecekti! ‘Denize düşen yılana sarılırdı!’
Akan, sıkı Atatürkçü idi. Büyük önderin fikirlerinin, eserlerinin, hatıralarının takipçisiydi. Mustafa Kemal Paşa’ya ait paltoyu olağanüstü dikkatle/özenle saklardı. Her 10 Kasım’da, sahibi olduğu ilkokulda öğrencilere, velilere ve öğretmenlere sergilerdi.
Ayasofya, Sultan Fatih’in devletine/milletine armağanıydı. 1918’de İstanbul işgal edilince, Rumlar, ulu mabedi kilise yapmaya kalk(ış)tı. Tarihî camiyi korumakla/savunmakla görevli piyade taburu, önlerine çıkan en etkin/kararlı engeldi.