Türk sinemasının ‘Çirkin Kralı’ Yılmaz Güney’in hayat hikâyesinin zenginliği/farklılığı bir dizi film yapmaya bile imkân veriyordu. Güney; inişli çıkışlı dünya serüveninde toplum sınırlarını zorladı; muhalifliğinin karşılığını da gördü. Sinema anlayışı/çizgisiyle, yaşam tarzıyla ekol yarattı.
24. Osmanlı Sultanı Mahmûd-ı Evvel ya da bilinen adıyla Birinci Mahmut; Ayasofya Camii’nde Cuma namazını kıldıktan sonra bindiği atından düştü ve derin komaya girdi. Yapılan muayenede öldüğüne hükmedildi; alelacele namazı kılınıp defnedildi. Gece boyunca başında Kur’an okumakla görevlendirilen hafız, mezardan gelen iniltileri/feryatları duyunca korktu. Sultan Birinci Mahmut’un yaşadığını saraya haber verdi. Ama…
Osmanlı’nın en büyük/meşhur hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman’ın ilk cenaze namazı Zigetvar Kalesi’nin karşısındaki muhteşem otağında; ikincisi Belgrad’da; üçüncü ve sonuncusu ise İstanbul’da kendi adını verdiği mabedin avlusundaki musalla taşında eda edildi.
20. yüzyıl tarihi, ABD’nin menfaatlerini korumak/kollamak amacıyla yaptığı onlarca hükümet devirme/değiştirme operasyonlarıyla doluydu. ABD; Birinci Dünya Savaşı ve sonrası ‘arka bahçesi’ gördüğü Amerika kıtasının tamamında kendine sempati besleyen/kontrol edebileceği hükümetler oluşturma siyaseti benimsedi; amacına uygun operasyonlar gerçekleştirdi. Kazandığı özgüvenle de dünyanın her yerinde hamlelere girişti.
Hanzade Hatun’un milliyeti, dini ve akıbeti hakkında kesin bilgi yoktu. Kimine göre Müslümandı; kimine göreyse gayrimüslimdi. Türk asıllı olması biraz ihtimal dışıydı; zira Hanzade’ye atfedilen fotoğrafların çoğunda başı açıktı ve makyajlıydı.
Kısaca Akademi Ödülleri adıyla tanınan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi (Academy of Motion Picture Arts and Sciences) Ödülleri ilk defa 16 Mayıs 1929’da verildi.
Sülün Osman diye tanınan Osman Ziya Sülün, 1950 ile 1960 yılları arasında İstanbul’da pek çok tarihi yapıyı, gemiyi, alanı satmış ya da kiraya vermişti; topladığı paraları da hiç etmişti.
Yusuf Nalkesen, ünlü şair/yazar Orhan Seyfi Orhon’a ait Veda Busesi adlı şiiri 1951’de besteledi. Veda Busesi’nin tanınması/söylenmesi için tam 10 yıl sabırla bekleyecekti.
1920 yılında İngilizler tarafından esir edilen Osmanlı askerleri, kimyasal madde doldurulmuş su tanklarında zorla banyo yaptırılmak suretiyle kör edildi.