İstiklal Savaşı’nın kazanılmasında, Cumhuriyet’in kurulmasında/sağlam temellere oturtulmasında harca ter akıtan pek çok isimsiz Türk istihbaratçısı da bulunuyordu. Binbaşı Fevzi Kamacı da büyük destanın kahramanlarındandı. Asker bir ailenin üyesiydi. Ağabeyi de Türk Erkan-ı Harbiyesi’nde albay rütbesinde istihbarat subayıydı.
Patrona Halil adlı, Beyazıt Hamamı’nda tellâklık (kesecilik!) yapan ‘baldırı çıplak!’ fitili ateşledi. 3 kıtada hüküm süren Osmanlı’nın payitahtı İstanbul’u adeta işgal etti; bazen tek başına, bazen de kurduğu ‘ihtilal meclisi’yle yönetti. Kanun koydu; ferman saldı; dilediği adamı dilediği yere getirdi; istediği devletlûnun kellesini al(dır)dı; en önemlisi de hükümdar indirdi.
Osmanlı’nın en büyük/meşhur hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman’ın ilk cenaze namazı Zigetvar Kalesi’nin karşısındaki muhteşem otağında; ikincisi Belgrad’da; üçüncü ve sonuncusu ise İstanbul’da kendi adını verdiği mabedin avlusundaki musalla taşında eda edildi.
Anlatıldığına göre, Özal dinlemeye de meraklıydı. Yeni teknoloji ürünü araç telefonlarının küçük bir tarayıcıyla izlenebildiğini/dinlenebildiğini öğrenince hemen uygulamaya girişti.
Selçuklu Beyi Melik Gâzi’nin mumyası ‘şifa umudu’yla lime lime edilmiş; dişleri, deri ve kemikleri kaynatılarak elde edilen karışım kısır kadınlara ‘ilâç niyetine’ içirilmiş.