Türk sinemasının ‘Çirkin Kralı’ Yılmaz Güney’in hayat hikâyesinin zenginliği/farklılığı bir dizi film yapmaya bile imkân veriyordu. Güney; inişli çıkışlı dünya serüveninde toplum sınırlarını zorladı; muhalifliğinin karşılığını da gördü. Sinema anlayışı/çizgisiyle, yaşam tarzıyla ekol yarattı.
24. Osmanlı Sultanı Mahmûd-ı Evvel ya da bilinen adıyla Birinci Mahmut; Ayasofya Camii’nde Cuma namazını kıldıktan sonra bindiği atından düştü ve derin komaya girdi. Yapılan muayenede öldüğüne hükmedildi; alelacele namazı kılınıp defnedildi. Gece boyunca başında Kur’an okumakla görevlendirilen hafız, mezardan gelen iniltileri/feryatları duyunca korktu. Sultan Birinci Mahmut’un yaşadığını saraya haber verdi. Ama…
Osmanlı’nın en büyük/meşhur hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman’ın ilk cenaze namazı Zigetvar Kalesi’nin karşısındaki muhteşem otağında; ikincisi Belgrad’da; üçüncü ve sonuncusu ise İstanbul’da kendi adını verdiği mabedin avlusundaki musalla taşında eda edildi.
TKP (Türkiye Komünist Partisi)’nin ilk merkez komite başkanı Mustafa Suphi ve 14 arkadaşının öldürülmelerinin üzerindeki esrar perdesi az da olsa kalktı.
Gülriz Sururi kendine özgü stiliyle kızıl saçlı, delici bakışlı, naif, çekici ve ilgi odağıydı. Vefalı, paylaşımcı, aydınlanmacıydı. Müthiş bir Atatürk hayranıydı.
Boğaz manzaralı 55 bin metrekare alan için 95 bin Taler (O dönemde kullanılan Alman parası!) ödendi. Almanlar, mezarlık halindeki alanı çevirip temizledi.