Hafiyebaşı Fehim Paşa, sıradan bir muhbir reisi değildi. Sultan 2. Abdülhamid’in süt kardeşi Esvapçıbaşı İsmet Bey’in oğluydu. Harbiye’nin zadegân şubesinden mezundu ve ferik (tümgeneral) rütbesindeydi. Padişahın güvenliği için İstanbul’da hafiye çetesi oluşturmuş, başka gayrımüslim zengin ve tüccar olmak üzere şehrin para küplerini haraca bağlamıştı. Emri altında her türlü sabıkalı olduğu bilinir ve faili bulunmayan bazı olayların müsebbibi kabul edilirdi.
Şehri ünlü lokantalarında, meyhanelerinde, tiyatrolarında en lüks ve özel yerler kendisine aitti. Hesap ödemez, toplanan aylık haraçtan payını alır, kalanı adamlarına dağıtırdı. Cadde-i Kebir (İstiklal Caddesi)’deki İstanbul’un en ünlü tiyatrosu Konkordiya’da locası vardı. Gitmediği günler locası ya boş kalır, ya da muhbir(ler)ince doldurulurdu. Fehim Paşa’nın hayatını değiştiren, çapkınlıklarının bütün şehirce duyulmasını sağlayan da Konkordiya Tiyatrosu’ydu.
Konkordiya’nın kadrosunun tamamı yabancı aktristlerden oluşurdu. Her program tıklım tıklım dolar, bazen bir hafta sonrasına bilet bulunmazdı. Hafiyebaşı’nın en bilinen çapkınlık öyküsünü başlatan, locasını kullananlardan Yahudi asıllı hafiye Süreyya Efendi’ydi. Güzeller güzeli Margaret’in resmini bir mecidiyeye satın almış, proğram sonunda serhafiyenin yanına gitmişti.
Margaret, hayatını cambazlık yaparak kazanan Morgan ailesinin iki güzel kızından büyük olanıydı. Gösteri sonunda aile üyeleri, seyircilerden - doğrudan - para toplamaz, güzel kızın çeşitli pozlarından oluşan renkli kartpostallar satardı. Tabii olarak da en çok parayı Margaret toplardı. Hayranları güzel kızın dikkatini çekmek için bütün paralarını vermekten çekinmezdi.
Fehim Paşa, - hemen ertesi gece - Margaret’i izlemeye gitti. Özel locasına resim satmaya gelen kıza servet sayılabilecek para verdi. Sözünü dolandırmadan, kendisini çok beğendiğini, nikâhına alıp hayal bile edemeyeceği hayatı sunabileceğini söyledi. Ailesi de kanatlarının altında olacaktı. Margaret, ödenen parayı görüp muhatabının kimliğini de öğrenince teklifi hemen kabul etti. Ailesi ayak sürüse, dirense de bildiğinden vazgeçmedi; hafiyebaşının metresi payesini kabul etti. Serhafiye, Şişli’nin en muhteşem köşkünü kiraladı; kapısında özel fayton bekletti; hizmetçi, ahçı, uşakların sayısı belli değildi. Güzel cambaz kız, Pera’daki terzilerin en iyi müşterisi oldu. Fehim Paşa ‘gayrıresmi gelirleri’nin mühim kısmını Margaret’e tahsis etti!
Güzel Margaret para kazanmanın başka yolunu da buldu. Cadde-i Kebir’de kitapçılık yapan Viyanalı Musevi Leoffler Fruhtermann’la anlaştı, yeni-son moda elbiseleriyle çektirdiği fotoğraflardan yaptırdığı kartpostalları sattırdı. Margarethe Fehim Pascha isimli kartpostallar, hayranlarının hücumuna uğradı, satış rekorları kırdı.
2. Abdülhamid’in Matbaalar Sermüfettişi Şemseddin Bey olayı farkedince, matbaalar uyarıldı ve kartpostal satışları durduruldu. Bütün İstanbul Fehim Paşa ile güzel İngiliz cambaz Margaret arasındaki aşkı en ince ayrıntısına kadar öğrendi. Margaret günümüzün sosyal medya ikonlarının en tanınanlarından biri gibiydi. Erkek ve bayan hayranlarının sayısı binleri buluyordu.
İstanbul’un haracını toplayıp tatlı hayat süren Fehim Paşa, adının karıştığı başka bir olaydan ötürü Bursa’ya sürülünce binbir gece masallarını andıran mutluluk zinciri de koptu. Margaret, pılısını pırtısını topladı; mücevherlerini, altınlarını, banknotlarını yanına aldı ve Viyana’nın yolunu tuttu. Hafiyebaşı ise sürgün yerinde, büyük oğlunun gözleri önünde linç edilerek öldürüldü.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Ali Hikmet İnce