Umut; 1970 Adana Altın Koza Film Yarışması’nda tam altı ödül birden kazanmıştı. Festivale katılan filmin kopyası sansür kuruluna verilmemişti. Üst üste gelen ödüllerden sonra sansür kurulu; - sınıf çelişkisini abarttığı ve film kopyasını zamanında teslim etmediği gerekçesiyle! - filmi yasakladı. Bunun üzerine yapımcı; Danıştay’a dava açıp yasağın kaldırılmasını istedi. Üç ay sonra Danıştay’dan beklenen karar çıktı: Film, Danıştay kararı ile gösterime girdi. O zamana kadar; Türk filmleri yurt dışındaki festivallere katılmıyordu. Yapımcı ve başrol oyuncuları; Cannes Film Festivali’ne iştirak etmenin yollarını aradı. İçişleri, Dışişleri gibi pek çok bakanlığa dilekçeler verildi. Ama hiçbir merci; ‘festivale katılabilirsin veya katılamazsın, filmi götürebilirsin ya da götüremezsin,’ demedi. Bu durum karşısında; göbeklerini kendileri kesmeleri gerekti. Cannes’e gidecek Arif Keskiner’e öneride bulunuldu. Masrafları karşılanacak ve ‘Umut’ filmi bavul içinde gönderilecekti. Planlandığı gibi de yapıldı: Film, bavul içinde Cannes Film Festivali’ne ulaştırıldı; çok büyük sükse yaptı.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Ali Hikmet İnce