Arzu Film yapımı Mavi Boncuk (1974), döneminin en ünlü oyuncularını bir araya getirmişti. Tarık Akan, Kemal Sunal, Emel Sayın, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Münir Özkul, Halit Akçatepe, vb. filmin kadrosundaydı. Her gün çekim bitince, oyuncuların yevmiyeleri dağıtılırdı. Arabası olan arabası ile olmayanlar dolmuşa veya belediye otobüsüne binerdi. Bazıları da, Kemal Sunal gibi yürüyerek evlerine dönerdi. Sunal’ın evi ile film setinin arası 3 kilometre kadardı.
Emel Sayın, Kemal Sunal’ın evine neden yürüyerek gittiğini merak etmişti. Bir gün, set sonrası, Sunal’ı izledi. Ve gördükleri karşısında şaşırdı. Sunal, bankta yatan bir adamın yanına gelip, uyandırdı. Sonra da cebinden bir miktar para çıkarıp verdi. Adamdan ayrılınca, yakındaki lokantaya girdi; yemek yemedi ama oraya da para ödedi. Sayın, merak içindeydi. Bankta yatan adamın yanına gelip sordu:
‘Size para veren adamı tanıyor musunuz?’
‘Adını bilmem, sormam da… Her gün para verir bana …’
Soluğu lokantada aldı. Sorusunu yineledi:
‘Az önce gelen beyin borcu mu var size?’
‘Kemal Ağabey’in mi? Yok, hayır! Her gün bize evsizler uğrar; yemek yediririz. Sağ olsun! O da, yemek masraflarını öder …’
Emel Sayın, Kemal Sunal’ı ertesi gün yine sette buldu. Boynuna sarılıp, ağlamaya başladı. ‘Sen, ne güzel adammışsın,’ dedi ve hıçkırmasını sürdürdü.
‘Türk Sineması’nın Şaban’ı aslında bir ‘fukara babası’ydı, ama ‘eli sıkı’ (!) bilinirdi…
Ali Hikmet İnce yazdı.
Ali Hikmet İnce