ABD Başkanı Donald Trump; politik hayatının büyük gaflarından birisini daha yaptı: Danimarka’dan Greenland’ı satmasını istedi. Trump; 1867’de ABD’nin Çarlık Rusyası’ndan Alaska’yı yok pahasına kapattığı gibi Greenland’ı da alabileceğini sandı.
20. yüzyıl tarihi, ABD’nin menfaatlerini korumak/kollamak amacıyla yaptığı onlarca hükümet devirme/değiştirme operasyonlarıyla doluydu. ABD; Birinci Dünya Savaşı ve sonrası ‘arka bahçesi’ gördüğü Amerika kıtasının tamamında kendine sempati besleyen/kontrol edebileceği hükümetler oluşturma siyaseti benimsedi; amacına uygun operasyonlar gerçekleştirdi. Kazandığı özgüvenle de dünyanın her yerinde hamlelere girişti.
Benito Mussolini’nin büyük kızı Edda’nın kocası, faşist İtalya’nın eski Dışişleri Bakanı Kont Galeazzo Ciano (1903 - 1944), ülkenin en büyük ‘muhabbet tellâlı’ymış.
Donald Trump çok yaramaz ve hiperaktifti. Hiçbir zaman iyi/çalışkan öğrenci değildi; ders notları çok düşüktü/kötüydü. Müzik öğretmenini dövdüğü iddia edildi; hal ve gidişinin olumsuzluğu yüzünden liseyi terk etmek zorunda kaldı. Askeri liseye yatılı verildi.
John Anglicus adlı kadın, 8. Joan unvanıyla dünyanın en kuvvetli tahtında 2 yıl 5 ay 4 gün süreyle oturdu. Gizli/yasak aşkının kurbanıydı; tören sırasında ani doğum yapınca sırrı ortaya çıktı.
‘Ekmek bulamadılarsa pasta yesinler!’ deyişi ile tarihe geçen Fransız Kralı 16. Louis’in eşi Marie Antoinette’nin İsveçli bir kontun metresi olduğu ortaya çıkarıldı.
Araştırmayı yürüten ekibin başkanı arkeolog Ken Dark’ın açıklamasına göre, ortaya çıkarılan manastır Hazreti İsa’nın doğup büyüdüğü evin tasvirlerine çok uyuyor.
ABD’li tercümanların yanlış/hatalı çevirisi yüzünden 2. Dünya Savaşı’nın kaderinin değiştiği, Japonya’ya atom bombaları atıldığı ve 250 bin sivilin yok yere hayatını yitirdiği ileri sürüldü.
Güzellik uğruna tarihe ilk seri katil suçlamasıyla geçen Kontes Elizabeth Bathory (1560 - 1614), ününü tek seferde 612 bakire genç güzel kızı işkenceyle öldürtüp kanları ile banyo yapmakla kazanmıştı.
Der Spiegel dergisinde yer alan bir haberde, Katolik Kilisesi’ne mensup bazı din adamlarının, Nazi rejiminin önemli isimlerine savaş sonrasında yurt dışına kaçışlarında yardımcı olduğu/kolaylık sağladığı iddia edildi.
1943 yılında Kongre Kütüphanesi’ne bağışlandığı anlaşılan haritaya göre, Amerika kıtasını Christoph Colomb’dan 200 yıl önce İtalyan gezgin Marco Polo keşfetti.