Karşıtları tarafından hemen her fırsatta ‘din düşmanlığı!’ ile suçlanan 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kendi birikimi ile cami yaptırdığı ortaya çıktı.
Çanakkale; Türk’ün ölüm kalım savaşıydı. Kaybedilmesi boyunduruk getirecekti. Ama Türk’e kefen biçilemezdi. Türk Milleti; en zor zamanda ayağa kalkar; düşman(lar)ına hak ettiği dersi verirdi.
Genç Abdullah Gül’e göre Kısakürek; ‘ışığından yararlanılacak kutup yıldızı/mürşit’ idi. Fikir çizgisinin diğer 2 önemli isim ise; Sezai Karakoç ve Nurettin Topçu’ydu. Cemil Meriç, Erol Güngör, İdris Küçükömer ve Fethi Gemuhluoğlu da etkisinde kaldığı mütefekkirlerdi.
10 Temmuz 1894 tarihli İstanbul Depremi’nin gücü ölçülebildi. Atina Rasathanesi Müdürü Mösyö Ejinitis’in başkanlığındaki heyetin hazırladığı resmi rapora göre; Richter ölçeğiyle 9 şiddetindeydi.
Emir Timur; taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmadı. Kan dökücülük, yok edicilik, baş eğdiricilik de rol modelini - Cengiz Han’ı! - hiç aratmadı. Hep Müslüman halklar ve devletlerle didişti/dövüştü…
Malatya Milletvekili, MSP Genel Başkan Yardımcısı, İmar ve İskân eski Bakanı Recai Kutan; 12 Eylül 1980 Cuma günü yapılacak askerî darbeyi 3 gün önceden duydu/öğrendi.
Süleyman Turan; hem tiyatroda, hem de sinemada birer kez başrol oynadı. Adı; Harput’ta Bir Amerikalı oyununda ve Dikkat Kan Aranıyor filminde en üste yazıldı…
Stalin; yüksek öğrenim için gittiği Tiflis’te hem Marksist gruplarla, hem de Çar’ın gizli polis örgütü OHRANA ile tanıştı. Arşiv belgelerine göre; hapishanede OHRANA için çalışmayı kabul etti. Kanlı eylemlere liderlik yaparken; yoldaşlarını ihbar etmekten de geri durmadı…
Lüks Nermin; İstanbul’un en ünlü - yerli! - kadın satıcılarındandı; dönemin iktidarına yakın durmuş; kendisinden istenileni yapmış ve politikacıların desteğini görmüştü.