Hürriyet Gazetesi’nin Sahibi Erol Simavi; Gazinocular Kralı diye ünlenen Fahrettin Aslan’ın yakın dostuydu. Dönemin ünlü müzikholü Maksim’in müdavimiydi; gazetesinde Aslan’ın gazinolarının reklâmlarını yayınlardı.
Fahrettin Aslan’ın en büyük oğlu Sacit Aslan anılarına yer verdiği Kovadaki Balıklar kitabı yayınlandı. Sacit Aslan; bildiğini/inandığını söylemekten/yazmaktan çekinmeyen kişiydi. Katıldığı televizyon programlarındaki konuşmalarında, internet sitesindeki yazılarında/yorumlarında tavrını açıkça gösteriyordu.
Kovadaki Balıklar kitabı; Sacit Aslan’ın zengin hayat tecrübelerinden bölümler sunuyordu. Okunup bitirildiğinde şaşkınlık yaratıyordu; pek çok ünlünün hayatından sarsıcı kesitler aktarıyordu. Ülkenin son 50 yılına ilişkin olağanüstü anekdotlar veriyordu. Kitapta hayret uyandıran olaylardan birisi de, Hürriyet Gazetesi’nin eski sahibi Erol Simavi’yle ilgiliydi. 1980’nin Şubat’ında yatağında ölü bulunan oğlu Saffet Simavi’nin vefat yıl dönümünde Maksim Gazinosu’ndaki Sacit Aslan’ın odasında mevlit okut(tur)muştu. Olayı, Aslan’ın anlattıklarından izleyelim:
‘Bir kere de odama girdim baktım; iki şamdan, mumlar yanıyor; benim koltukta Erol Simavi oturuyor. Yanındaki koltukta Fahri (Aslan) Bey, karşı koltukta Burhan Atakan oturuyor; fakat oda karanlık. ‘Hayırdır ne oluyor, kiliseye çevirmişsiniz,’ dedim. O gün, Erol Bey’in rahmetli oğlu Saffet Simavi’nin ölüm yıl dönümüymüş. Anma yapılıyor. Bu arada beş dakika sonra Kani Karaca, Selahattin Erköse, Ercüment Batanay, Fikret Karahan (…) geldiler. Ercüment Bey’in en şaşalı dönemi… Kani Bey, 30 bin TL yevmiye alıyor; yalnız fasıl okuyor Maksim’de… (…) Kani Bey; Sarı Çiçek okuyor; mersiye, kaside, özel anma töreni yapılıyor; ama viski, şampanya servisi de var… Kıyametler kopuyor ilahiler falan (…) Erol Simavi; Kani Bey’e o gün için 150 bin veriyor… Geçtim Kani Karaca’nın karşısına; ‘Kani Baba; sen ilahileri okuyorsun; ‘Muhammed (!)! diye kıyametler kopuyor. Meyhaneyi, Sultanahmet Camii’ne çevirdiniz… Bu işte bir yanlış var! Sen okurken, adamlar viski, şampanya içiyorlar; sana söyleyeyim, bu işten vazgeç; günaha giriyorsun,’ dememle birlikte; ‘Ben âmâyım; görmüyorum ne içtiklerini,' demez mi! Gözün görmüyor da, burnunda mı koku almıyor, be adam! Birbirimize girdik...’
Maksim özelinde İstanbul eğlence hayatının gizli yüzü, dönemin ünlü isimlerinin merak edilen ama bilinmeyen; belki de yazılmasa gün yüzüne hiç çıkmayacak pek çok şaşırtıcı/sarsıcı bilgi, Sacit Aslan’ın anılarını topladığı Kovadaki Balıklar’da… Kitabı bize kazandıran da ülkemizin ünlü senarist/yazarlarından Necef Uğurlu…
Kovadaki Balıklar, Postiga Yayın etiketi taşıyor…
Ali Hikmet İnce