Alman Nazi lideri Adolf Hitler, Avusturya’da geçirdiği ilk gençlik yıllarında Yahudi asıllı Stefanie Isak adlı olağanüstü güzel kıza âşıktı, ama duygularını açıklayacak cesareti kendisinde bulamadı. Hitler, sevgilisini kaçırmayı ve intihar etmeyi bile düşündü.
Avusturya’nın Linz yakınlarında, 20 Nisan 1889’da doğan Hitler’in ilk gençliği Linz ve Viyana’da geçti. 1904 yılında, yani Hitler 15 yaşında iken, hayatının ilk aşkını bulduğuna inandı. Hitler’i iliklerine kadar titreten, dilini düğümleyen güzel kız bir Yahudi idi ve adı Stepfanie Isak’tı. Uzun boylu, ince, uzun dalgalı sarı saçlıydı. Çok güzel mavi gözleri vardı. Ailesi soylu ve epey zengindi; günün modasını takip edebiliyordu; çok şık giyiniyordu.
Şehrin ana caddelerinin birinde yürürken karşılaşmışlar ve Adolf, Stepfanie’yi görünce büyülenmişti. Cadde, gençlerin volta atıp tanışmalarına vesile olmasıyla biliniyordu. Genç Adolf, çocukluk arkadaşı August Kubizek’e kızı göstermiş, 'Biliyor musun ona aşığım,' demişti. Hitler’in maddi durumu iyi değildi; üstü başı dökülüyordu; modaya uygun giyin(e)miyordu.
Anılarını The Young Hitler I Knew (Tanıdığım Genç Hitler) adlı kitapta toplayacak August Kubizek, Hitler’in kızla yakınlık kuramadığını açıklayacaktı. Bir defa kaldırımda yürürken karşılaşmışlar ve güzel kız Hitler’e bir defa gülümsemişti. Hitler sevinçten göklere uçmuştu. Kubizek’in anlattığına göre, 'Görüyor musun o da bana aşık,' diye bağırmıştı.
Kubizek, The Young Hitler I Knew (Tanıdığım Genç Hitler) adlı anı kitabında olayı anlatmıştı:
“Linz kentinde o dönem kızların dolaştığı Landstrasse Caddesi’nde Adolf ile birlikteydik. Birden koluma yapıştı. O sırada annesiyle dolaşan Stefanie’yi göstererek, ‘Şu sarışın, ince kızı tanıyor musun?’ diye sordu. Ben de tanımadığımı söyledim. Sonra her gün aynı saatte oradan geçmesini bekledik. O günden sonra Adolf kızdan gözünü ayıramaz oldu. Artık bambaşka bir insandı. Ancak kızın süslü üniformalarla dolaşan subaylarla bakışmasına deliriyordu. Bir türlü açılamıyordu. Uzun bir süre sonra, nihayet kızdan bir bakış alabildi. Onu hiç bu kadar mutlu görmemiştim.’
Hitler, kızın kendisine bakmadığı zaman aşırı sinirleniyor, dünyayı yakacak gibi oluyordu. Geceler boyu Stepfanie’nin başka bir erkeğe ilgi duyup duymadığını düşünüyor, sinir krizlerine giriyordu. Stepfanie, çok güzel dans ediyordu; genç Hitler de, sevdiği kızın yabancıların kollarında vals yapmasına tahammül edemiyordu. Bir defasında Kubizek’e, 'Sağır olduğunu ve dans eden insanların arasında bulunduğunu düşünsene. Bu kişilerin hareketlerini görüyorsun. Salondaki insanların yaptıkları aptalca gelmez mi? Asla dans etmek istemiyorum! Anlıyor musun? Eğer Stefanie karım olursa, o da dans etmeyecek,' demişti.
Hitler gözü kara bir âşıktı; kendisine yüz vermeyen Yahudi güzeli kaçırmayı düşünmüştü. Gençlik arkadaşı August Kubizek’den yardım istemişti. Kaçırma planı gerçekleşmeyince, morali bozulmuş ve intihar etmeye kalkışmıştı. Yüksek bir tepeden Tuna nehrine atlayacak ve hayatına son verecekti.
Kubizek’in yakın arkadaşı Hitler’in gençlik yıllarını anlattığı kitabı, Naziler iktidara gelince yasaklanmıştı. İddia doğruysa, kütüphanelerdeki nüshaları bile toplatılmıştı. Führer’in ilk gençlik aşkının bir Yahudi dilberi olması, aleyhinde kullanılabilirdi. Kitabın ilk basımının bir kopyası yıllar sonra Londra’da ortaya çıktı; İngilizce’ye çevrildi ve yayınlandı. Böylece Nazi kasabı, Yahudi katliamcısı vb. gibi sıfatlarla tarihe geçen Adolf Hitler’in kalbini bir Yahudi güzeline verdiği saklanamadı.
Acaba Hitler, aşkına karşılık vermeyen güzel Stefanie Isak’ın acısını soydaşlarından mı çıkarmıştı?
Ali Hikmet İnce derledi ve yazdı.
Ali Hikmet İnce