Eski adıyla Dâr-ül Fünun, bilinen ismi ile İstanbul Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’ndeki bütün öğrenciler 1915’de gönüllü Çanakkale’ye gitti; hep birlikte şehit düştü. İki tümen halinde Gelibolu’ya ulaşan öğrenci askerler; ani bir Anzak saldırısı sonunda kahramanca savaşmalarına rağmen şehitlik mertebesine ulaştı. Öğrencilerinin tamamı şehit düşünce Tıp Fakültesi 1921 yılına kadar - tam beş yıl! - mezun veremedi.
Galatasaray Lisesi, Konya Lisesi, İzmir Lisesi, Bursa Lisesi, Balıkesir Lisesi 1915 yılında hiç öğrenci mezun edemedi; okulların değişik sınıflarındaki öğrenciler cephedeki orduya gönüllü katıldı. Aynı sebepten 1915, 1916 ve 1917 yıllarında Erzurum Lisesi’ni bitiren öğrenci çıkmadı. Balıkesir Erkek Muallim Mektebi’nin - günümüzde Necati Bey Öğretmen Okulu! - resmi kayıtlarına göre, 1914 - 1918 yılları arasında sadece iki mezun verebildi.
Çanakkale Savaşları'nın (19 Şubat 1915 - 9 Ocak 1916) kara ve deniz muharebelerinde şehit düşün askerlerimizin 10 binden fazlası yüksek tahsilliydi. Rüştiye (orta öğretim) mezunları - yaklaşık sayıyla! - 30 bin kadardı. Yaşları 12 ile 15 arasındaki çocuk askerler - ki sayılarının 5 binden az değildi! -, cephede fiilen savaştı; haberleşme, sıhhiye, levazım gibi görevlerde bulundu. Hatta düşman tarafına geçip haber toplayanlar - istihbaratçılık yapanlar - bile vardı.
Ali Hikmet İnce