Rivayete göre, babası, kızının şarkıcılık yapmasına rıza göstermemişti. Hasta yatağında, ölümün eşiğinde, ‘Belgin şarkıcı olursa, iki yakası bir araya gelmesin,’ diye beddua etmişti.
Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, kararlı, inatçı, korkusuz, tehditten yılmayan, inancını - gerektiğinde! - hayatı pahasına koruyan yapıdaydı. Cumhuriyet ilkelerinin yılmaz savunucusuydu. Milliyetçiydi ve Türk Ocağı mensubuydu. Atatürk’ün açtığı yeni yolun inanmış fedaisiydi.
Ülkenin kurucu lideri/’banisi’ Mustafa Kemal Paşa, ölüm döşeğinde bile memleket meselelerine bigâne kalmadı. Tek hedefi: Türkiye’nin gelişmesi, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması ve uygar dünyada hak ettiği yeri almasıydı. Atatürk, ‘rehber edinilecek büyük Türk milliyetçisi ve vatan sevdalısı’ydı…
Afyonlu Ahmet (Ünlü) Çavuş, savaşın gidişatını değiştirdi. 2 arkadaşıyla Yunan Ordusu’nun Başkomutanı Trikopis’i ve kurmaylarını esir alarak, imkânsızı mümkün kıldı. Ordumuza yüksek moral aşıladı.
Hezarpâre - bin parça! - Ahmet Paşa, 2 yaşındaki - dul! - Beyhan Sultan ile evlendirildi. Sadrazamlığı 11 ay sürdü. Boğularak öldürüldü, cesedi parçalara ayrıldı. Her dilimi ‘mafsal ağrılarını iyileştiren ilaç’ (!) diye halka satıldı!
Ahmet Esat Tomruk Bey - nam-ı diğer ‘İngiliz Kemal’ -, ‘destan kahramanı’ydı. Korku kelimesini hiç tanımadı. Üstün yetenekliydi. Son derece soğukkanlı ve atılgandı. Ülkesi için çok büyük işler başardı. Şımarmadı, övgü istemedi. Makam mevki derdine düşmedi. Bildikleriyle/sırlarıyla kimseyi rahatsız etmedi. Müktesebatını mezara götürdü.
Sırp Prensesi Olivera Despina, güzelliği ve işvesiyle Yıldırım Beyazıt’ın nefesini kesti, avucunun içine aldı. Gaza meydanlarının durdurulamayan kılıcı, mavi gözler karşısında çaresiz kaldı, boyun eğdi, adeta büyülendi.
İlyas Salman’ın hayatı - baştan sona! - yokluk/yoksulluk senaryosuydu. Zorlu/çetin şartlara karşı koymakla/durmakla geçti. 4 yaşında, küçük kardeşinin diri diri yanışını seyretti. Çaresizliğin acımasızlığını/zalimliğini yaşadı. Sonraki yıllarda hep olumsuzluklara/haksızlıklara karşı durdu/sesini yükseltmeye çalıştı.
Mahir Kaynak - sonradan profesör! - ‘Madanoğlu Cuntası’ diye bilinen illegal örgütü izleyen, belgeleyen ve ortaya çıkaran kişiydi. Teşekkül üyesi diğer arkadaşları ile hapse girmeyi kabul etmesine rağmen arzusu reddedildi. Türk İstihbarat Tarihi’ne adı ‘açığa çıkan ilk MİT mensubu’ şeklinde geçti.
Karaköy Camisi, bilinen diğer ismiyle Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camisi, - Demokrat Parti’nin iktidarında, Adnan Menderes’in başbakanlığı döneminde! - Karaköy Meydanı’nı genişletmek amacıyla yıktırıldı.
‘İnci Baba’ lakaplı Mehmet Nabi İnciler, hazır cevaptı, girişkendi, farklı meziyetlere/zevklere sahipti; çevresini şaşırtmayı severdi. İtalyan asıllı, ABD vatandaşı, Şikago Mafyası’nın ünlü şefi - merhum! - Al Capone’nin hayranıydı. İdolünün mezarını ziyaret etti, şanına uygun muhteşem çelenk yaptırdı. Ellerini açıp ruhuna ‘Fatiha’ bile okudu
Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos (1864 - 1936), 12 Ocak 1934’de bir mektup yazıp Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermişti.