Emir Timur; taş üstünde taş, omuz üstünde baş bırakmadı. Kan dökücülük, yok edicilik, baş eğdiricilik de rol modelini - Cengiz Han’ı! - hiç aratmadı. Hep Müslüman halklar ve devletlerle didişti/dövüştü…
Süleyman Turan; hem tiyatroda, hem de sinemada birer kez başrol oynadı. Adı; Harput’ta Bir Amerikalı oyununda ve Dikkat Kan Aranıyor filminde en üste yazıldı…
Stalin; yüksek öğrenim için gittiği Tiflis’te hem Marksist gruplarla, hem de Çar’ın gizli polis örgütü OHRANA ile tanıştı. Arşiv belgelerine göre; hapishanede OHRANA için çalışmayı kabul etti. Kanlı eylemlere liderlik yaparken; yoldaşlarını ihbar etmekten de geri durmadı…
Lüks Nermin; İstanbul’un en ünlü - yerli! - kadın satıcılarındandı; dönemin iktidarına yakın durmuş; kendisinden istenileni yapmış ve politikacıların desteğini görmüştü.
Ali Kemal (Bey); tavizsiz bir liberal, tam bir Batı daha doğrusu İngiliz dostuydu/taraftarıydı. Torunu, Muhafazakâr Parti’den milletvekili seçildi. Torununun oğlu ise İngiltere Başbakanı oldu.
Ali Babacan; - Başkentli gazetecinin benzetmesiyle! - Ankaralı, Müslüman burjuva ailenin - yurt içinde ve yurt dışında! - en iyi okullarda eğitim almış üyesiydi. ABD’ye gitti; Batı gördü; yabancı diller öğrendi. Aile şirketini yönetmesi, geliştirmesi/yükseltmesi beklendi. Babacan; kendisini aniden siyasetin içinde buldu; sonrası çorap söküğü gibi geldi…
Alman asıllı gönüllü hemşire Erica; Kocaçimen Dağı eteklerinde Yalova mevkiindeki sahra hastanesinde Osmanlı askerlerine şifa dağıtırken; - 17 Aralık 1915 günü öğleden sonra! - İngiliz bombardımanında top mermisiyle parçalanarak şehit düştü.
Emir Timur; 1400 yılının son baharında Suriye’yi fethetti. Şam’a girdiğinde de Muaviye ve Yezit’in süslü mezarlarını yerle bir ettirdi. Yezit’in mezarını açtırıp kemiklerini yaktırdı. Sahabe olduğu için Muaviye’nin cenazesine dokunmadı.
Gazanfer Özcan; eski tabirle ‘nevi şahsına münhasır’ tiyatro insanıydı. Kendisiyle barışıktı; ailesine ve sanatına bağlıydı. Son nefesine kadar sahnenin tozunu yuttu; öldüğünde devlete vergi borcu çıktı.
İstiklal Savaşı’nın kazanılmasında, Cumhuriyet’in kurulmasında/sağlam temellere oturtulmasında harca ter akıtan pek çok isimsiz Türk istihbaratçısı da bulunuyordu. Binbaşı Fevzi Kamacı da büyük destanın kahramanlarındandı. Asker bir ailenin üyesiydi. Ağabeyi de Türk Erkan-ı Harbiyesi’nde albay rütbesinde istihbarat subayıydı.
Susuz Yaz’ın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Türkiye’de Sansür Kurulu’nca gösterimi engellendi; Avrupa ve ABD’de para kazanma hırsıyla seks filmi yapıldı. Ama aynı film; Türk Sinema Tarihi’nin ilk en büyük başarısını kazandı.
Cahide Sonku; güzelliği, kabiliyeti ve zenginliği ile özlenen/imrenilen bir hayat sürdü. Kıskanıldı; sevildi; dedikodusu yapıldı ve parmakla gösterildi. Masallardan çıkıp gelmiş prensesti. Ama sonu çok kötüydü. Bir elinde büyük ispirto şişesi, öbür elinde bekçi düdüğüyle hayatın kendisine biçtiği son başrolü oynadı. Hem de kendinden geçercesine…