Yeşilçam yıldızlarının çoğu günlük yaşardı. Sektör küçük bir krize girerse; geçim sıkıntısına düşerlerdi. Kazandıklarını hemen yediklerinden/harcadıklarından; yarını düşünerek birikim yapan çok azdı. Yapımcılar; nakit yerine bir yıla yayılan aylık senetlerle çalışırdı. Bu yüzden; tefecilerin eline düşmeyen aktör veya aktris çok azdı. Tefecilere kırdırılan senetlere yüksek vade farkları alındığından yıldızların elinde kalan para çok sınırlıydı/azdı.
- İzzet Günay Çok Tutumluydu… -
İzzet Günay; yapımcı(lar)dan aldığı senetleri bozdurmayan/kırdırmayan ender yıldızlardandı. Tutumluluğuna rağmen; ay sonunu zor getirirdi. Kırk yerden fedakârlık yapıp; ev satın almayı düşünürdü. Nihayet Bebek’te istediği evi buldu; 130 bin liraya alabilecekti. Ama tam hayırlı iş gerçekleşecekken; sürprizle karşılaştı. Vergi Dairesi; Ayhan Işık ve İzzet Günay’a yazı gönderdi; ‘kaçak - gelir vergi ödemeden! - çalıştıklarını’ belirtiyordu. 130’ar bin lira ceza ödemelerini isteniyordu. Işık ve Günay; kazançlarını tam beyan ettiklerini kaydederek; karara itiraz etti. Haksız durumun düzeltilmesi için; dönemin dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’e kadar çıktılar; fakat sonuç değişmedi. Cezayı ödemek zorunda kaldılar. Günay; ev umudunu başka bahara bıraktı.
Ev bekleyebilirdi; fakat devlet beklemezdi…
Ali Hikmet İnce yazdı.
Ali Hikmet İnce