57. Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey, şehit düşmesinden az önce eşi hanımefendiye mektup yazdı. Ramazan Bayramı’nın 2’inci günü Cuma’ya denk gelmişti. Metin dikkatle okununca, namazdan hemen sonra kaleme alındığı belli oluyordu. Hüseyin Bey, girişte bütün akrabalarına hasretini ve selamlarını iletiyordu:
‘Çadırımın önüne alayımın sancağını diktim. Mihrap yaptım. Cephane sandıklarından minber oluşturdum. Mihraba ayet yazdırdım. Hâsılı bütün alayımızın askerleriyle çimenler üzerinde huşu içinde namaz kıldık.’
Bayram sonu, Yarbay Mustafa Kemal Bey’den birkaç gün izin alıp ailesini ziyaret etmek niyetindeydi. Komşu birliklerin komutanlarıyla da bayramlaşacaktı. Ama düşüncelerini gerçekleştiremedi. Kesikdere’deki karargâh çadırının üzerine obüs mermisi isabet etti. Dehşetli patlama çevreye inletti. Hüseyin Avni Bey, bulunduğu yerde aziz ruhunu teslim etti.
- 57. Alay, 27. Alay’ın Yardımına Koştu… -
Yarbay Mustafa Kemal Bey’e acı haberi Cevat Abbas Bey haber verdi. Komutan, annesine yazdığı mektubu yarım bıraktı. İnanamadı, sonra gözlerinden yaşlar döküldü. 25 Nisan 1915’deki sahne birden önünde canlandı: ‘Hüseyin Avni Bey’in komutasındaki 57. Alay’ı yardıma çağırmıştı. 27. Alay, Anzak birliklerinin ani ilerlemesi karşısında zor durumda kalmış, son ferdine kadar kahramanca direnmişti. Binbaşı Hüseyin Avni Bey’in kuvvetleriyle tam zamanında gelmesi üzerine saldırı püskürtülmüştü.
Mustafa Kemal Bey’in 57. Alay’a çağrı emrinde yazılı satır çok önemliydi:
‘Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum!’
Asker, komutanının emrine uydu. Kahramanca saldırdı ve akını durdurdu.
Hüseyin Avni Bey’in hızlı, disiplinli ve korkusuz komutası, Mustafa Kemal Bey’in gözünden kaçmadı. Ölüme meydan okuyan, çabuk ve doğru karar veren, kurmay meziyetlerine sahip seçkin askeri ödüllendirecekti. 57. Alay Komutanlığı’na getirilmesini ve yarbaylığa terfi ettirilmesini önerdi. Teklifi uygun görüldü, hemen yerine getirildi.
- Atatürk, Şehit Hüseyin Avni Bey’in Ailesine ‘Arıburun’ Soyadını Verdi… -
Yarbay Hüseyin Avni Bey, mektubunda düşmanı da anlattı:
‘Kâfir düşman denizden bir şey yapamadı. Karaya asker çıkarmaya da cesaret edemedi. Şimdi tayyareyle taciz etmeye başladı. Namaz kılarken dört düşman uçağı havada dolaştı. Etraftan askerler topla mitralyözle karşıladılar ve defettiler. Onlar da birkaç bomba attı ama nereye bilmiyorum? Zaman zaman gök gürültüsüne benzer sesler işitiyoruz. Hemen topla tüfekle defediyoruz. Birkaç tanesini de düşürdük.’Hüseyin Avni Bey, Manastır doğumluydu. Hemşerisi Fatma Zehra Hanım ile evliydi. Melek isimli kıza, Mehmet Tekin adlı oğla sahipti.
Ölümünden çok sonra, 1934’de, Soyadı Kanunu çıktığında aileye ‘Arıburun’ soyadı verildi. Çanakkale’de destan yazan 57’nci Alay’ın konuşlandığı ve savaştığı bölgenin haritalarda ismi ‘Arıburnu’ idi. Mustafa Kemal Paşa, kahraman silah arkadaşını hiç unutmadı, vefasını gösterdi.
57’nci Alay, Çanakkale muharebelerinde 3 binden fazla şehit verdi. 30 Kasım 1915’de, sancağına çeşitli madalyalar takıldı. ‘Korkusuzlar Birliği’ destanıyla tarihe geçen 57. Alay, Galiçya’da ve Filistin’de de savaştı.
- Şehidin Oğlu Hava Kuvvetleri Komutanı Oldu… -
Şehit Yarbay Hüseyin Avni Bey’in oğlu Tekin (Arıburun) de babasının yolundan yürüdü. Hava Kuvvetleri’ne katıldı. 1925’de Hava Okulu’nu bitirdi. 1959’da orgeneral oldu. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na atandı. 1970 ile 1977 arasında TBMM Cumhuriyet Senatosu Başkanlığı yaptı. Kısa süre Cumhurbaşkanlığı’na da vekâlet etti. Arıburun Paşa, 5 yabancı dili çok iyi konuşur, yazardı. Müzisyenliği yakın çevresinde bilirdi. Mükemmel piyona çalardı. Bazı bestelerde imzası vardı.
Şehit Yarbay Hüseyin Avni Bey’in son dilekleri de özlem yüklüydü:
‘Hasretinizden başka hiçbir düşüncem yoktur. İnşallah Cenab-ı Hak, millet ve devlete hayırlı muzafferiyetler ihsan eder de, yine cümlemiz bir araya gelip mesudane yaşarız.’
Millet, bekası için canından geçen kahraman evlatlarını asla unutmazdı.
Ali Hikmet İnce