93. İslâm halifesi, 14. Osmanlı hükümdarı 1. Ahmet, 14 yaşında tahta çıktı ve 14 yıl hüküm sürdü. Tahta oturduktan sonra sünnet oldu. Osmanlı’nın en eli kanlı padişahlarından 3. Mehmet’in 2. oğluydu; annesi - Yunan/Rum asıllı olduğu ileri sürülen Helen adlı! - Handan Sultan’dı. 18 Nisan 1590’da Manisa’da dünyaya geldi. Ağabeyi Şehzade Mahmut, babası tarafından boğdurularak öldürüldü. Padişahlık için yeterince tecrübeli değildi; ama çok iyi eğitim almıştı; ana dili gibi Arapça ve Farsça bilirdi.
Bazı tarihçilerin yazmaktan çekindikleri gibi, - kuvvetli bir iddiaya göre! - babasının cenaze namazına katılmadı. 3. Mehmet, 20 Aralık 1603’de kalp krizi geçirip aniden öldü. Cenaze namazı Ayasofya Camii’nde kılınacaktı. Şeyhülislâm Ebü'l Meyamin Mustafa Efendi saraya haber yollayıp, yeni hükümdarı cemaate davet etti. Ama gelen cevap manidardı: Yeni hükümdar, kardeşlerini taht için öldürten/boğdurtan babasının cenaze törenine katılmayacaktı. Dediği gibi de yaptı. 3. Mehmet, 19 erkek kardeşini ve oğlunu boğdurmuştu!
Babasının zalimliği, ünlü İngiliz yazar Shakespeare’nin 4. Henry adlı oyununda da konu edilmişti.
14. Osmanlı padişahı 1. Ahmet, Eyüp Sultan’ı 21 Aralık 1603’de ziyaret etti; bir gelenek oluşturdu: Kılıç kuşanma merasimini başlattı. Yeni padişahın sancağa çıkma tecrübesi yoktu. Sünnet dahi edilmemişti. Sultan’ın sünnetini, meşhur cerrah Mehmet Paşa yapacaktı. Paşanın adı, İstanbul’daki ünlü Cerrahpaşa semtine verilecekti.
Sultan 1. Ahmet, akıl almayı severdi; ilmine, irfanına güvendiği tecrübeli devlet adamlarına danışırdı. Sade giyinir, şatafattan/gösterişten kaçınırdı. Gece yatarken, uykunun rahatlığına kapılmamak için kıldan örülmüş hırka giydiği rivayet edilirdi. Küçük yaşına rağmen mükemmel eğitim almıştı. Ok atmakta, kılıç kullanmakta, ata binmekte son derece becerikliydi. Savaş ve askerî alanlarda mahirdi. Avlanmayı ve cirit oynamayı/seyretmeyi severdi.
Namazlarını düzenli kılardı; vakit namazlarını kaçırmamaya özen gösterirdi. İslâm Peygamberi Hazret-i Muhammed’e karşı özel muhabbeti vardı. Adı anıldığı zaman saygıyla ayağa kalkardı. Peygamber için yazdığı natı ölünceye kadar kavuğunda sakladı. Bahtî mahlasıyla yazdığı divanı da mevcuttu.
Devrinde, Kâbe’nin altın işlemeli örtülerinin İstanbul’da imal edilip gönderilmesine başlanıldı. Yine hükümdarın emri ile kurulan özel atölyelerde Kâbe için altınoluklar döküldü.
Adını verdiği, Sultan Ahmet Camii’ni dönemin ünlü mimarı Sedefkâr Mehmet Ağa’ya yaptırttı. Caminin temeli 26 Eylül 1609’da atıldı ve 9 Haziran 1617’de tamamlandı. Sultan 1. Ahmet, caminin temelleri kazılırken eteğinde toprak taşıdı.
Sadrazamlarından, Hırvat asıllı devşirme Kuyucu Murat Paşa, Anadolu’da öldürtüp kazdırdığı kuyulara doldurduğu Alevi Türkmenlere yaptı(rdır)ğı zulümle ün salmıştı. 40 yaşından sonra Müslüman olduğu rivayet edilen Kuyucu Murat Paşa, son derece sert, acımasız, fakat başarılı bir askerdi. Tarihî kayıtlara göre pişmanlık nöbetleri geçirir, iç çekip hüngür hüngür ağlardı.
Sultan 1. Ahmet, 1617 yılının 21 Kasım’ı 22 Kasım’a bağlayan gece yarısında vefat etti. Yakalandığı tifüs hastalığından kurtulamamıştı. Gözlerini yumduğunda 27 yaşını tamamlamak üzereydi. Adını taşıyan camideki türbesine defnedildi. 4 karısı, 12 oğlu ve 10 kızı vardı. Oğullarından 3’ü, Genç Osman, 4. Murat ve Sultan İbrahim tahta çıktı.
Birinci Ahmet’in yaptığı hayırlı işlerden birisi de, Osmanlı Hanedanı’nda veraset sistemini değiştirmesiydi. Kardeş katlini meşru gören/gösteren yasayı yürürlükten kaldırdı. Getirdiği sisteme göre, ailenin aklı başında en yaşlı erkek üyesi padişah seçilecekti.
Ali Hikmet İnce