Cahide Sonku, Türk sineması ve tiyatrosunun ilk gerçek kadın starıydı. Güzelliği, vamplığı, cüretkârlığı ve olağanüstü yeteneği ile istediği/dilediği gibi hayat yaşadı. Zirveyi de gördü, sefaletin dibini de… Hayatına giren yakışıklı, zengin jönlerin/iş adamlarının sayısını/ismini bile hatırla(ya)madığı dönemler oldu. Ama Sonku’yu isim yapan, her anında görünmez koruma sağlayan ve gelen eleştirilere vücudunu kalkan eden bir tiyatro adamı/dehâsı vardı: Muhsin Ertuğrul… Aslında Ertuğrul, Sonku’nun umutsuz aşkıydı! Sayısız evlenme teklifini reddeden kadını korumayı/kollamayı hayatının olmazsa olmazı yapmıştı. Eşi Neyyire Hanım, Ertuğrul’un umutsuz aşkının farkındaydı. Cahide Sonku’yu hep kıskanmıştı. Muhsin Ertuğrul, eşinin ölümünden sonra Sonku’ya defalarca evlenme teklif etti(yse de), ama her seferinde ret cevabı aldı.
Cahide Sonku, Darülbedayi’de figüran-balerin olarak ilk adımını atmıştı. O’nu keşfeden de Muhsin Ertuğrul’dan başkası değildi. Genç figüranın olağanüstü hafızası vardı: Oyunu bir seferde ezberine alabiliyordu. Yeteneğinin fark edilmesi, oyunculuğa geçmesini sağladı. 1933’de Muhsin Ertuğrul’un sahneye koyduğu, rejisörlüğünü yaptığı, ‘Söz Bir Allah Bir’ oyununda başrole çıktığı zaman sadece 14 yaşındaydı. ‘O Kadın’ oyunuyla da görülmemiş başarı kazandı.
Marcel adlı bir gayrimüslim ile de yasak aşk yaşayan Cahide Sonku’nun tiyatrodan atılmasına yine Muhsin Ertuğrul mani olmuştu. Yönetime, ‘Benim de işime son verin!’ diye karşı durmuştu.
Muhsin Ertuğrul, Cahide’yi bir lokma ekmeğe muhtaç hale geldiğinde de yalnız bırakmadı. Aşkına maaşlı kadro verdirdi. Ama Sonku, alkolün oyuncağıydı ve oyunlara çıkamadı.
Ali Hikmet İnce yazdı.
Ali Hikmet İnce